Tanzimat'tan Cumhuriyet'e "ressentiment"ın dönüşümü: Nezihe Muhiddin ve Leylâ Erbil

TUBA DİK

Okul:
Akademik Ünvan:
Bağlı olduğunuz Kurum:
Yıl: 2012
Format: Yüksek lisans tezi
Kategori:

Çalışmayı indirmek için tıklayınız Çalışmayı izlemek için tıklayınız

Çalışmanın Özeti

Leylâ Erbil, eserlerinde sosyal ve siyasal olaylara karşı duyarlı ve kullandığı anlatım teknikleri açısından da Türk edebiyatında özel yere sahiptir. Nezihe Muhiddin ise, kendi döneminin önemli sorunlarını eserlerine yansıtmıştır. İki yazarın bu ortak özellikleri nedeniyle araştırma konusu seçilmiştir.

Çalışmada eserlerinde toplumsal olayları irdeleyen iki yazarın eserlerinden yola çıkılarak, kadının sosyal konumundan kaynaklanan problemleri ve bu problemlerin kadın açısından ne gibi sonuçlar doğurduğu, bu sonuçların edebî metinlere nasıl yansıdığı, kadının sosyal konumu da göz önüne alınarak, Nietzche'nin köle ahlâkını açıklamak için literatüre kazandırdığı ressentiment kavramı kullanılarak incelenmiştir.

Tezin ilk bölümünde, yazarların edebî kimlikleri ve incelenen eserleri hakkında bilgiler, Nezihe Muhiddin'in Benliğim Benimdir!, Güzellik Kraliçesi, Sus Kalbim Sus; Leylâ Erbil'in ise, Tuhaf Bir Kadın, Karanlığın Günü, Üç Başlı Ejderha, Mektup Aşkları, Cüce ve Kalan isimli eserler bağlamında elde edilmiştir.

Modernizmle İlişkilendirilebilecek Kavramlar başlıklı ikinci bölümde, ressentiment ve üçgen arzu kavramları tartışılmış, Türk Modernleşme Projesine Eleştirel Bir Bakış başlıklı üçüncü bölümde de Türkiye'de modernizim süreci tarihsel açıdan ele alınırken konuya, "hegemonik erkeklik" ve "toplumsal cinsiyet" açısından yaklaşılmıştır.

Tezin Edebî Düzlemde Kadın Ressentiment'ı başlıklı son bölümde ise, seçilen eserlerde, ressentiment'ın nasıl ortaya çıktığı, eserlerden alıntılanan bölümler aracılığıyla açıklanarak, ressentiment'ın kadın açısından modernizm sürecinde nasıl bir dönüşüm geçirdiği incelenmiştir.

euro.message madebycat ®