Paris İklim Anlaşması

2015'te Paris'te Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nda tartışılan Paris İklim Anlaşması, uluslararası büyük katılımla kabul edilen yasal bağlayıcılığı olan, ilk iklim koruma anlaşmasıdır. İklim değişikliği tehlikesini önlemek için küresel bir çerçeve oluşturan bu anlaşma, sera gazı emisyonunu 2030'a kadar 56 milyar ton düşürmeyi ve küresel sıcaklık artışını, yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutmayı hedefliyor.

2020 itibariyle 197 ülkenin imzaladığı Paris İklim Anlaşması'nı yürürlüğe sokmayan sadece Türkiye, Eritre, İran, Irak, Libya, Güney Sudan ve Yemen kaldı. Türkiye, anlaşmayı onaylamayan G20 üyesi tek ülke. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, ABD'nin 2015 Paris Anlaşması'ndan çekileceğini 2017'de açıkladı.

Anlaşmanın Amaçları

Sıcaklık artışını sınırlama: Küresel ısınmayı 2 derecenin altında, hatta mümkünse 1,5 derecenin altında tutmak, hedef olarak belirlendi.

Daha az sera gazı: Bu yüzyılın ikinci yarısında, dünya çapında CO2 emisyonları ile CO2 emilimi arasında denge oluşturmak hedeflendi. Amaç, insan eliyle, ormanlar tarafından emilebilecek miktardan fazla CO2 türünden sera gazlarının oluşmaması.

Yoksul ülkeleri desteklemek: Zengin ülkeler, dünyanın en yoksul ülkelerini iklimi korumak, iklim değişikliğine uyum sağlamak ve iklim krizinin yol açtığı zararları telafi etmek için destekleyecek.

Hedeflere Nasıl Ulaşılacak?

Zorunlu raporlar: Tüm ülkeler ne kadar CO2 yaydığını ve ortak iklim hedeflerine ulaşmak için neler yaptığını bildiren düzenli raporlar sunmakla yükümlü.

Mali yardımlar: Yılda 100 milyar dolar, 2020-2025 arasında endüstri ülkelerinden yoksul ülkelere aktarılarak, iklim krizinin zararlarının telafisi ve çevre dostu teknolojilerin arttırılması sağlanacak.

Yüksek iklim hedefleri: Her ülke 2020'den itibaren her 5 yılda bir, kendi iklim koruma planını sunmakla yükümlü olacak. Yeni hedeflerin, bir öncekilerden daha mükemmeli hedeflemesi yükümlülüğü var.

Paris Anlaşması'na Eleştiri

Çevreciler böyle bir anlaşmanın çok daha önce imzalanmış olması gerektiğini savunuyor. Ayrıca iklim hedeflerinin, her ülkenin kendisi tarafından belirlenmesi ve bu hedeflere ulaşamaması durumunda herhangi bir yaptırımın olmaması sorun olarak görülüyor.

Devletlerin şimdiye kadar sundukları iklim koruma planları, ortak hedeflere ulaşmaktan henüz oldukça uzak.