Kız çocukları ve iklim krizi
Bana bırakacağınız gelecek Bir sergi projesi
Önemli olan kimin kazandığı değil, kimsenin kaybetmemesidir.
Alev Ebüzziya Siesbye
Bu sergi Bana Bırakacağınız Gelecek - Kız Çocukları ve İklim Krizi isimli proje çerçevesinde hazırlandı. Geçmişi unutmamak özellikle kadın bağlamında çok önemlidir. Belgesi saklanmayan geçmiş unutulur, değiştirilir, reddedilir. Bu nedenle iklim aktivisti kız çocuklarının sözlerini ve eylemlerini şimdi belgelemek Türkiye kız çocuk tarihi için önemlidir.
Türkiye'deki iklim aktivisti kız çocukları, tüm dünyadaki yaşıtlarıyla birlikte ekosistemdeki tahribata ve iklim krizine dikkat çekiyorlar. Dünyanın farklı ülkelerindeki yaşıtlarıyla yoğun iletişim içinde, iklim adaletini ve iklim krizine karşı gerçek önlemlerin alınmasını talep ediyorlar. Küresel krize karşı küresel mücadele ediyorlar. Greta Thunberg'in attığı tohumu yeşertiyorlar.
Bu umut verici hareket, İstanbul Kadın Müzesi küratörlüğünde, İklim için Cumalar Türkiye 1 grubundan farklı kentlerdeki iklim aktivisti kız çocuklarıyla, Koşan Kaplumbağa Anaokulu'ndaki 2 kız çocukları, eşlikçileri ve ebeveynleriyle, Ammonite Digital Art Gallery'nin 3 genç sanatçılarıyla ortak çalışılarak, Türkiye kız çocuk tarihi için belgelendi. Kız çocuklarının gelecek kaygıları, iklim krizi bağlamındaki mesajları ve talepleri küratöryel bir konseptle sunuldu, daha fazla sayıda yaşıtları ve yetişkinler için görünür yapıldı.
Bana bırakacağınız gelecek - Kız çocukları ve iklim krizi projesi, ortak başlık ve ortak içerikle, fakat yaygınlaştırılma ve kullanım bakımından farklı dört aksiyon olarak tasarlandı4. Projenin ana taşıyıcıları olan sanal sergi ve kitap ile birlikte bir fiziki sergi ve billboard aksiyonu 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü vesilesiyle izleyicilere sunuldu.
Projenin tüm bölümlerin odak noktasında, yirmisekiz iklim aktivisti kız çocuğunun yirmisekiz mesajı bulunuyor. Her aksiyon, farklı yöntem ve araçlarla, ekosistemi tahrip edilen bir dünyada, kız çocuklarının geleceklerini nasıl tasavvur ettiğini, iklim krizi nedeniyle yaşadıkları gelecek kaygısının onları nasıl etkilediğini, iklim krizine karşı mücadelede hem kendilerine hem başkalarına yönelik taleplerini ve kız çocuklarının dile getirdiği umutları görünür yapıyor, yorumluyor, tartışıyor.
Projenin kitabı, basılı ve dijital versiyonlarla ücretsiz olarak Türkiye'deki iklim aktivistlerine ve onları desteklemek isteyenlerin kullanımına sunuldu. Sanal sergi istanbulkadinmuzesi.org/banabirakacaginizgelecek adresinde 7/24 ziyaretçilerini sürekli kabul edecek. Fiziki sergiye 9-25 Kasım 2020 tarihlerinde Schneidertempel Sanat Merkezi evsahipliği yaptı. Sergide, Ammonite Digital Art Gallery'nin Bana bırakacağınız gelecek - Kız çocukları ve iklim krizi projesi için ürettiği özgün eserler ve iklim aktivisti kız çocuklarının mesajları yer aldı. Billboard aksiyonuyla, İstanbul'da 9-25 Ekim tarihleri arasında 100'den fazla billboard, 100 adet afiş ve toplu taşıma araçlarındaki ekranlar aracılığıyla iklim aktivisti kız çocuklarının mesajları kamu alanlarına taşındı.
İklim için Cumalar aktivistlerinden mesajlar
Türkiye'nin farklı kentlerinde yaşayan İklim için Cumalar aktivistlerinin kaleme aldığı yirmisekiz metin,
- korku (İklim krizi bizi korkutuyor!);
- üzüntü ve suçluluk (İklim krizine karşı bir şey yapmazsam vicdan azabı duyuyorum.);
- karamsarlık (İklim krizi bu hızla devam ederse bir geleceğe sahip olmayacağız);
- kararlılık (Söz sahibi, karar verici bireyler olacağız. Tıpkı şimdi iklim krizi konusunda yaptığımız çalışmalar gibi.);
- kendine güven (Değişim bizimle başlıyor.);
- toplum-odaklılık (İklim krizinin farkında olmayan kalmasın!)
- eleştiri (Yetişkinler! İçinde bulunduğumuz iklim krizinin sorumlusu sizsiniz!);
- talep (Karar vericiler! İklim krizine karşı uygulamaları başlatın!);
- nezaket (Yetişkinlerin mücadelemizde bize verdikleri destek için minnettarız.);
- çözüm odaklılık (Yemek seçimlerinizi yeniden düşünün, daha az et ve daha çok yeşillikle beslenmeye çalışın.);
- umut (Birlikte veya bireysel, yaptığımız her şey değişime bir katkıdır.)
- ve adalet çağrısı (Sürdürülebilir ve adil bir dünya istiyoruz.);
mesajlarını içeriyor.
Bu metinler, ortak mesajlarına göre gruplandırılınca hem kitabın beş bölümünün ana başlıkları oluştu hem de İklim için Cumalar Türkiye grubunun eylemlerinin temelini oluşturan fikirler tanımlanmış oldu:
- Bana bırakacağınız gelecek
- Sorumluluk taşıyorum
- Doğru bildiğimi savunuyorum
- İklim hareketi, hak arayışı hareketidir
- Aktivizm birleştirici bir güçtür
Bu bölümlerde, aktivist kız çocuklarının mesajlarında dikkat çektikleri konulara ek olarak tamamlayıcı bilgiler, günlük yaşam ve çevre krizi arasında ilişki kuran istatistikler, anketler ve video linkleri bulunuyor.
İklim aktivistlerinin mesajlarında ifade edilen vizyon ve talepler, gelecekteki politikalar için belirleyici bir öneme sahiptir. Mesajlar, Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma için 17 Küresel Amaç'ıyla açık bir benzerlik de gösteriyor. Bu yakın bağlantıyı vurgulamak için, 17 Amaç, karşılaştırmalı içerikle ve aktivistlerin metinleriyle ilişkilendirilerek yeniden tasarlandı ve aktivistlerin metinlerine eşlik edecek şekilde çalışmaya yerleştirildi. Projedeki tüm ek belgeler, iklim krizinin neden olduğu en zor koşullarda artık yaşamak zorunda kalanlar ve halen üstün ayrıcalıklara sahip olanlar arasındaki küresel adaletsizliği vurguluyor.
Projenin teorik çerçevesini betimleyen üç kısa makaleyi Akgün İlhan, Rana Göksu ve Hande Aydın yazdı. Bu makaleler, kız çocuklarının ve kadınların yaşamları üzerinde iklim krizinin yıkıcı tesirleri, feminist ekoloji ve ekosistemin tahribi arasındaki ilişki ve doğanın anayasal hakları konularını ele alıyor.
Akgün İlhan, İklim değişikliği, kadınlar ve adil bir gelecek isimli yazısında, bir dünya turu yaparak, kadınların iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden hangi nedenlerle en fazla etkilenen grup olduğunu örnekliyor. Sorunları belirtirken, çözüm için yapılan mücadeleleri de hatırlatmayı ihmal etmiyor. İlhan, adil bir gelecek için, umudunu güçlü bir gerekçeyle besliyor, çünkü yeni kuşak eylemciler "Hem kadın hem de genç olmanın gücünü birleştirip, durdurulmayacak bir felaket ve gerçekleştirilemeyecek bir hayal olmadığını herkese ispatlayacak[lar]."
Rana Göksu'nun yanıt aradığı Hukuku doğa içinde kurgulayabilir miyiz? sorusu, aynı zamanda yazısının da başlığı. Göksu, anayasalarında doğanın haklarını tanıyan ülkelerin, doğaya tanıdıkları bu haklar ile amaçladıkları hedefi ve doğanın haklarının uygulanmasındaki somut pratikleri inceliyor. Hukuk ve doğanın hakları bağlamında yeni bir bakış açısı gerektiğini vurguluyor.
Hande Aydın Ekolojik şiddet ve feminizm başlıklı yazısında, feminist kadın hareketleriyle çevre savunuculuğu hareketlerinin ilişkisini tanımlıyor ve ekofeminizmin, küresel iklim değişikliğine karşı sürdürülen mücadeledeki rolüne işaret ediyor. Aydın, hem toplumsal cinsiyet eşitliğinin hem de çevresel sorunların bir halk sağlığı meselesi olduğunu hatırlatarak, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun ve çevre konularının aynı ve tek bir konu olarak, toplumun ekonomik ve politik gündemine birlikte dahil edilmesi gerekliliği talep ediyor.
İklim için Cumalar aktivistlerinin mesajlarını görselleştiren sanat eserleri
Kitapta ve sanal sergide Ammonite Digital Art Gallery'nin genç sanatçılarının eserlerinin reprodüksiyonları ve Koşan Kaplumbağa Anaokulu miniklerinin çizimleri de yer alıyor.
Projede reprodüksiyonları bulunan özgün eserler, Ammonite Digital Art Gallery'nin sanatçıları tarafından Bana bırakacağınız gelecek - Kız çocukları ve iklim krizi projesi çerçevesinde yaratıldı. Her sanatçının, yirmisekiz metin arasından bir tanesini seçtiği çalışma sürecinde, sanatçılar, iklim aktivisti kız çocuklarının mesajlarının kendileri için ne ifade ettiği hakkında düşündü. Bu metni farklı tekniklerle yorumlayarak görselleştirdi ve yeniden anlattı. Sanatçı ve iklim aktivistinin mesajı arasında oluşan empati sonucunda, yirmisekiz özgün eser ortaya çıktı ve bu katkı, iklim aktivistlerinin çevre tahribatı, iklim krizi ve iklim adaleti talepleri için sanatsal tartışma alanı açtı.
İklim aktivisti kız çocuklarının mesajlarının, daha küçük yaştakilere, örneğin çocuk yuvası yaşındakilere ne anlam ifade ettiği sorusuna ise, Koşan Kaplumbağa Anaokulu'ndaki miniklerle çalışılarak yanıt arandı. Miniklerle, metinler hakkında konuşulduktan sonra, duyguların önce çizimle ifade edilmesine fırsat verildi. Sonra da ürettikleri çizimlerle ne anlatmak istedikleri soruldu. Miniklerin çizimleri ve yorumları; içindeki büyük küçük tüm varlıklarıyla doğayla kurdukları yakın ilişkiye ve doğal yaşamdaki tahribata karşı kayıtsız olmadıklarına işaret ediyor.
Billboard aksiyonu
Billboard aksiyonu; fiziki sergi, sanal sergi, kitap ve kültür etkinlikleriyle ulaşılamayacağı varsayılan kitlelere ulaşmak için Bana bırakacağınız gelecek - Kız çocukları ve iklim krizi projesinin bir özeti olarak tasarlandı. İklim için Cumalar aktivisti kız çocuklarının iklim acil durumunu dile getiren kısa mesajları, İstanbul'un tüm semtlerine yayılan billboard'larda 9-25 Ekim tarihleri arasında gösterilerek, mesajlar kamuya açık alanlara da taşındı.5 İklim aktivisti kız çocuklarının mesajlarını, Ammonite grubu sanatçılarının eserlerini, Koşan Kaplumbağa Anaokulu miniklerinin çizim ve yorumlarını içeren gözalıcı billboard tasarımları "sokaktaki" her yaştan insanın "gözüne takıldı".
Bitirirken: Gezegenin mutluluğuna ve refahına katkıda bulunmak
İstanbul Kadın Müzesi'nin Bana bırakacağınız gelecek - Kız çocukları ve iklim krizi projesini yapmak için, kız çocukları tarihini belgelemek yanında diğer bir nedeni daha vardı. Bu neden, Uluslararası Müzeler Konseyi, ICOM, bünyesindeki Müze Tanımı, Beklentiler ve Potansiyeller, MDPP, Daimî Komitesi'nce önerilen, günümüzün kapsayıcı müze anlayışına uygun, yeni müze tanımı prensiplerini, İstanbul Kadın Müzesi'nin de paylaşmasıdır.
MDPP'nin yeni müze tanımı önerisine göre müzeler, "geçmiş ve gelecek hakkında eleştirel bir diyalog için demokratikleştirici, bütünleştirici ve [...] çok sesli alanlardır". Günümüzün "çatışmalarını ve sorunlarını görür ve konu edinirler, [...] insan onuru, sosyal adalet ve küresel eşitlik [...] için çalışırlar. [...] gezegenin mutluluğuna ve refahına katkıda bulunurlar." 6
2012 yılında bu öneride dile gelen amaçlar doğrultusunda açılmış bir kadın müzesi olarak, iklim aktivisti kız çocuklarının mesaj ve taleplerini sergileştirmek, İstanbul Kadın Müzesi için öncelikli, önemli ve keyifli bir zorunluluktu. Çünkü iklim aktivisti kız çocukları, iklim kriziyle mücadelenin ekonomik, etnik köken ve cinsiyetle ilişkili her türlü eşitsizliği azaltan iklim politikalarıyla gerçekleşebileceğine inanıyor ve bunu talep ediyorlar.
Bana bırakacağınız gelecek - Kız çocukları ve iklim krizi gibi çok katmanlı bir proje, İstanbul Kadın Müzesi'nin gönüllüleri ve dostları başta olmak üzere, İklim için Cumalar aktivistlerinin, Ammonite Digital Art Gallery ekibinin, Koşan Kaplumbağa Anaokulu miniklerinin, eşlikçilerinin ve ebeveynlerinin heyecanlı, yapıcı ve sonuç odaklı destekleri olmadan gerçekleşemezdi.
Meral Akkent
Küratör
İstanbul Kadın Müzesi, Ekim 2020
- İklim için Cumalar etkinliklerini duyurma platformu https://twitter.com/fridaysturkey (Erişim 11.08.2019). İstanbul Kadın Müzesi, Aralık 2019'da İklim için Cumalar Türkiye grubuyla ilişkiye geçti, projeyi tanıttı, birlikte çalışma daveti yaptı. İstanbul'dan Deniz Özaydın, Duru Kireççi ve Ankara'dan Bilge Yerli davete hemen yanıt verdiler, bir çalışma grubu oluşturarak diğer aktivistlerin projeye katılımını organize ettiler. Proje sürecinde, diğer kentlerlerdeki aktivistlerle iletişimi sürdürdüler, proje içeriğini önerilerileriyle zenginleştirdiler. Projenin şekillenme sürecinde aktif rol ve sorumluluk aldılar.↩
- Koşan Kaplumbağa Anaokulu https://kosankaplumbagaanaokulu.k12.tr/ (Erişim 5.09.2019). Koşan Kaplumbağa Anaokulu bir kooperatif. Düşüncelerini dile getirmekten çekinmeyen, soru soran, doğaya saygılı, sorunlarını konuşarak çözen mutlu çocuklar için adil bir dünya düşleyen ebeveynler tarafından "başka bir okul mümkün" şiarıyla kuruldu. Anaokulu, Bana bırakacağınız gelecek - Kız çocukları ve iklim krizi projesinin konseptinden haberdar olduktan sonra, geleceğin potansiyel iklim aktivistleri, Koşan Kaplumbağa miniklerinin bu projeye dahil olmaları artık kaçınılmaz oldu. . Burcu Yılmaz Gündüz ve Sedef Kalkavan'ın yürütücülüğünde, kooperatif üyeleri her aşamada sorumluluk aldılar, projenin şekillenme sürecine aktif katkıda bulundular.↩
- Ammonite Digital Art Gallery instagram.com/ammonite.gallery (Erişim 5.09.2019). Ammonite Digital Art Gallery iki lise öğrencisi, Vanessa Ponte ve Nart Özel'in kurdukları Instagram temelli bir galeri. Galeri, genç sanatçılara illüstrasyonları ve dijital ortamdaki çalışmaları için alan açıyor. İklim için Cumalar Türkiye eylemlerini yakından takip eden Vanessa ve Nart, Ammonite Digital Art Gallery'deki sanatçıların, projede yer almasını önerdiler. Bu önerideki amaç, İklim için Cumalar Türkiye eylemlerine destek olmak istemeleriydi. Vanessa Ponte ve Nart Özel, Ammonite Digital Art Gallery ekibindeki sanatçıların projenin konsepti çerçevesinde sanatçıların organizasyonunu, eserlerin üretim sürecini ve Schneidertempel Sanat Galerisi'nde fiziki serginin yerleştirilmesi ve sergi açılış hazırlıklarını, küratörle düzenli diyalog içinde özenle ve büyük bir sorumlulukla yürüttüler.↩
- Bana bırakacağınız gelecek - Kız çocukları ve iklim krizi projesinin, fiziki sergi, sanal sergi ve kitap aksiyonları, Türkçe ve İngilizce versiyonlarla iki dilde tasarlandı.↩
- Billboard aksiyonu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Kadıköy Belediye'sinin desteğiyle gerçekleşti. İBB ayrıca kamu taşıma araçlarında yayın yapan MODYO-TV'de bir hafta süreyle Bana bırakacağınız gelecek - Kız çocukları ve iklim krizi projesinin tanıtım videosunu gösterdi.↩
- Uluslararası Müzeler Konseyi (International Council of Museums, ICOM), bünyesindeki "Müze Tanımı, Beklentiler ve Potansiyeller" (Standing Committee for Museum Definition, Prospects and Potentials, MDPP) Daimî Komitesi'nce önerilen, günümüzün kapsayıcı müze anlayışına uygun yeni müze tanımı prensiplerini içeren yeni müze tanımının tüm metni için bkz: https://icom.museum/en/news/icom-announces-the-alternative-museum-definition-that-will-be-subject-to-a-vote/ Bu öneri, gene aynı yıl (2019) Kyoto'da yapılan ICOM genel kurul toplantısında, aralarında Fransa, Almanya, İran ve Rusya gibi ülkelerin de olduğu üyeler tarafından kabul edilmedi.↩